18 Kasım 2014 Salı

Corvus Merlot Reserve 2012


Bozcaada şaraplarıyla karşınızdayız. İkliminin uygunluğu sebebiyle belirli başlı bütün üzümlerin rahatlıkla yetişebildiği bir coğrafya... Kuntra ve Karalahna üzümlerinin anavatanı... İkisi de şarap yapmak için uygun ancak yıllanma potansiyeli olmayan zayıf yapılı üzümler. Bu sebeple adada daha çok tabii ki Cabernet Sauvignon ve Merlot hakim.

Hemen not edelim. 2014 hasatı müthiş kötü bir hasat. Çok zamansız yağan yağmurlar sebebiyle üzümlerde yüzde 40lara varan rekolte kaybı mevcut. Nemli ve yağmurlu geçen yaz sebebiyle üzümlerde bir çok hastalıkla karşılaşılmış. Çoğu üretici hasatını toplama zahmetine bile katlanmamış bağlarını olduğu gibi bırakmışlar. Görüntü çok üzücü. Ama bu işin kaderinde olan bir durum bu. 2014 ün kötü geçeceğini tahmin edip fazla derecede ilaçlama yapan üreticiler biraz daha şanslı. Ama gördüğüm manzara itibarıyla Bozcaada'dan 2014 rekoltesi üzümlerden yapılmış şarap almak pek doğru bir karar değil. Çok iyi geçen 2012 ve 2013'ten sonra 2014 bütün üreticileri zor durumda bırakmış.

Üç tane önemli üretici mevcut. Çamlıbağ(Yunatçılar), Talay ve Corvus. Corvus dışındaki bütün üreticilerin şaraplarını adadaki gezimizde deneme fırsatımız oldu. Ancak kavımıza eklemek üzere daha çok Corvus şaraplarını aldık. Blend No: 3, 5 , Corpus, Cabernet Suvignon ve Merlot. 

Çamlıbağ'ın çok şirin bir şarap kafesini ziyaret ettik. Ve şu an (2014 yazı itibarıyla) şatışta bulunan 10 şaraplarını deneme fırsatımız oldu. Hepsini üst üste denediğimiz için ve uzun uzun düşünme fırsatımız olmadığı için ayrıntılı yorum yapmak doğru değil. Bu kafeyi bulup bu tadımı gerçekleştirmenizi tavsiye ederim. En azından üzümler arasındaki farkı çok net şekilde anlayabilmenin güzel bir yolu. Beni şaşırtan şey ise çok güçlü Merlot ve Cabernet Sauvignon yapmalarına rağmen meşe kullanmayı tercih etmemeleri. Merlot o kadar güzeldi ve meşede beklemiş hali sanki o kadar güzel olacaktı ki neden diye sormadan edemedim. Türkiye'deki önologlara güvenmediklerini ve yurt dışından da önolog getirtip bu denemeyi yaptırmak istemedikleri gibi çok dürüst bir cevapla karşılaştım. 

Biliyorsunuz meşe fıçı süreci biraz sancılı bir süreç. Her ay (3 ayda bir ya da 6 ayda bir de olabilir) Meşelerden örnek alınıp fıçılamanın yeterli olup olmadığına karar verilmesi gerekiyor. Eğer gereğinden fazla beklerse şarap tahta kokmaya başlıyor. Bu kararı verecek uzmanın bu işi gerçekten çok iyi bilmesi gerekiyor ve bu işi bilen Türkiye'de çok adam yok. Meşe fıçı'nın bir diğer sıkıntısı da maliyeti. Her sene fıçıların belli kısmı yenileniyor. Genelde İtalyan Fransız ya da Amerikan meşe fıçılar tercih ediliyor. Ve her sene bu fıçıların bir kısmının yenilenmesi diğer kısmının temizlenmesi büyük bir maliyet oluşturuyor. Bekletme işlemi ürünün markete çıkma süresini de etkiliyor. Bu yüzden çoğu üretici bu işten kaçabildiği kadar! kaçıyor.

Corvus görebildiğimiz kadarıyla şarapçılık işini adada en profosyonelce yapan üretici. Bağları ve üretim tesisleri adanın güney doğu kıyısında. Bağlar tertemiz ve çok profosyonel. Tabii ki yatırım fiyatlara da yansıyor, adanın en pahalı şarapları Corvus'un... 

Bu kadar yazdıktan sonra içtiğimiz şaraba dönelim. 2012 rekoltesi bir Merlot. Koyu bordo renkli. Ön burunda kırmızı orman meyveleri ve hafif alkol esintileriyle karşılıyor. Sanki biraz havalandırsaydık biraz daha sakin kokularla karşışabilirdik diye düşünüyoruz.

Damakta orta gövdeli yapısına eşlik eden orta üstü etkili asit ve alkol mevcut. Asit ve alkol hemen kendisini belli ediyor ve şarabı birlikte içtiğimiz misafirlerimden ilk tepkiler geliyor. Ancak bitiminde ön burunda karşılaştığımız zarif kızılcık vişne tonları pekmezimsi renklere dönüşerek kompleks bir buke oluşturuyor. Bu aromatik etki damakta bizi zorlayan asit ve alkolü biraz bertaraf ediyor. Genç bir şarap. Gövdesi sayesinde 3-4 yıl sonra çok daha güzel bir hal alma potansiyeline sahip. 

Seçilmiş üzümlerin Corpus ve Blend serilerinde kullanıldığını düşünürsek, monosepaj bu şarapların bizi üzmeyecek kadar keyifli olması bizi Corpus ve Blend için heyecanlandırıyor. Bunlardan yeterince alıp kavımıza eklediğimizi söylemiştim. İlk tadımlarını bu sene içerisinde yapıp belki geri kalan şişeleri 5-10 sene sonra içmek üzere unutma yoluna gideceğiz. 

Bozcaada'ya illa ki gidiniz!. 

Puan: 7