28 Şubat 2013 Perşembe

Doluca DLC Boğazkere 2010


Ne kadar DLC serisinden pek haz etmesek de şimdi yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekiyor. Çok iyi bir şarap olduğu için mi? Hayır. Ucuz ve heryerde ulaşulabilir olmasından... Gördüğümüz kadarıyla pazarlama stratejisi bakımından bence takdiri hakeden bir durum bu. Bu şarabı ya da daha doğrusu bu seriyi beğeniyorsanız en dandik marketten en büyük hipermarkete her türlü tekel bayilerinde bile bulabilirsiniz. Malesef bu durum Türkiye'de çoğu şarap için geçerli değil. Fiyatı da hiç fena değil... Bazen 22 TL Bazen 35 TL bazen 27 TL.... Hep bu civarlarda dolaşıyor. Öğrenci arkadaşlarımızın Kayra Buzbağ ile birlikte bütçe bakımında tercih edebilecekleri bir seri. Öküzgözü olanını hiç tavsiye etmiyorum ancak Boğazkere için durum biraz farklı.

2010 DLC'yi çok ön yargılı bir şekilde satın aldım. Güzel bir et yemeğinin yanında denedik. Şarabı 1 saat kadar havalandırdıktan sonra ilk kadehimizi doldurduk. Yakut rengiyle bardak çeperinde hafif iz bırakıyor. Ön burun çok etkili değil. Zayıf bir şarap izlenimi var.

İlk yudum damakta orta gövdeli. Kuru koyu renkli meyvelerden böğürtlen ve hafif baharat kokularıyla boğazkere'nin karakterini dengeli bir şekilde yansıtıyor. Alkol ve asit de uyumlu. Kompleks olmayan tatları kısa bitimli ama hoş ve dengeli. Bukede derinden gelen meşe aromasını da not ediyorum. Çok etkili değil. Ancak şarabın zayıf karakteriyle iyi dengelenmiş. Bu şarabı bu sene içeriz seneye de zaten muhtemelen bulamayız. Yıllanma potansiyeli olduğunu düşünmüyorum. Alın ve için.

2011 serisini de şu anda reyonlarda bulabilirsiniz. Alıp denemeyi düşünüyorum.

Puan: 6.5

23 Şubat 2013 Cumartesi

Kayra Buzbağ Boğazkere 2011


Buzbağ efsanesinin diğer ürünü Boğazkere ile birlikteyiz.2011 Öküzgözü gibi dengeli ancak çok da kompleks olmayan daha güçlü gövdeli ve belki biraz keskin tanenli bir şarap bekliyoruz.

Yeterli olur düşüncesiyle yarım saat kadar havalandırıyoruz. Ön burun alkol esintileriyle birlikte orman meyvelerini anımsatan hafif kokularla karşılıyor bizi. Kadehte döndürdükçe bordo renkleri bardağın çeperinde iz bırakıyor. Tanenlerin habercisi. İlk yudum gayet hafif. Orta gövdeli.  Tanenler etkili ama beklediğimiz kadar keskin değil. Hafif baharat esintileri üzümün karakterini yansıtıyor. Hafif böğürtleni andıran tadlar, hafif meşe tatları ve karabiberimsi baharatlarla birlikte ve yine çok da keskin olmayan tanenlerle güzel ve kompleks olmayan bir denge oluşturmuş. Gayet sorunsuz ve kolay içimli...

Genel intiba olarak Boğazkere şaraplarının Öküzgözü şaraplarına göre içimlerinin daha zor olduğu söylenir. Bu bence sadece dengeye ulaşmamış Boğazkereler için geçerli... Zaten bir şarap sizi içerken çok zorluyorsa o şarap dengesiz demektir. Yani bu aslında üzümün problemi değil içtiğiniz şarabın problemidir. Böyle şaraplar ya henüz olgunlaşmamıştır ki bu şarabın potansiyelini gösterir, ya da aşırı ekşi asitli ve acı tatlarıyla dengesiz olduğunu gösterir. Belki sadece çok genç Boğazkere'ler için keskin tanenlerle karşılaşma ihtimali yüksek olduğu için bu genel intiba oluşmuş olabilir. O yüzden Boğazkere'den zevk almak için çok genç rekolteler seçmemek gerekir.

Buzbağ 2011'de ise sizi rahatsız edecek bir durum yok. Şarap gayet hafif içimli ve dengeli. Tanenler de gayet yumuşak. Şu an içmeye hazır. Ancak bu demek oluyor ki bu şarap muhtemelen daha çok olgunlaşmayacak ya da daha kompleks hale gelmeyecek.

Arkadaşlarınızla birlikte et yemekleri yerken gönül rahatlığıyla seçebileceğiniz bir şarap. Zaten öğrenci aleminde gayet meşhur olan Buzbağ bence kalitesini uzun yıllardır belirli bir seviyede tutarak ve nispeten ucuz şaraplar üreterek takdirimizi her zaman hakediyor.

Puan 6

7 Şubat 2013 Perşembe

Kayra Vintage Boğazkere 2008




15 derece civarında 30 dakika havalandırdıktan sonra tadına baktık. Ön burunda yoğun meşe, koyu renkli meyveler ve isli kokular mevcut.  Damakta orta gövdeli, tanenler dili sarıyor.  Alkol ve asiditesi yoğun tanenleri destekliyor bu sebeple belirli bir dengeden söz etmek mümkün. Hafif pekmezi andıran kuru orman meyveleri biraz da hafif acımsılık veren baharat kokularıyla orta kompleksiteye sahip. Dili saran tanenler sayesinde bu tatlar orta uzunlukta bir bitim oluşturuyor.

Izgara ve güzel marine edilmiş kırmızı etlerle güzel gidebilir. Ancak genel görüşüm güçlü tanenler sebebiyle bu şarabı tüketmek için bir kaç yıl daha beklemek.

2007 Prestige kadar agresif değil ancak 2009 Pendore kadar da dengeli değil.

Bu serinin 2009 rekoltesini denemenin tam zamanı. En kısa zamanda Prestige 2009 ile birlikte deneyip 2009 yılının şampiyonunu belirlemek gerekiyor.

İkinci kadeh biraz daha havalanmasına ve dinlenmesine izin veriyoruz. Meyve kokuları daha belirgin hale geliyor. Bu olumlu bir durum: şarabın hala sunmaya çalıştığı bir potansiyeli olduğunu gösteriyor.  Beklediğimiz kadar güçlü gövdeli ancak çok da kompleks olmayan buke tanenlerin gücünü karşılayamıyor.

Puan: 6.5

6 Şubat 2013 Çarşamba

Kavaklıdere Pendore Boğazkere 2009



Kavaklıdere Pendore 2009

Pendore 2009'u açmak Pandora'nın kutusunu açmak gibi bir olay haline geldi benim için. Pendore'yi denemeye karar verirsem Kayra Vintage 2009 ve Kavaklıdere Prestige 2009'u da denemem neredeyse bir mecburiyete dönüşecekti. Uyuyan ve henüz gerekli olgunluğa ulaşmamış bu şarapları açmak ve içmek bizim için değerli bir tecrübe olacak umuduyla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş bulunduk. 

Pendore 2009'u havalandırmak için 1 saat kadar karafta beklettik. Şişe ilk açıldığında hiç bir kötü kokuyla karşılaşmamak biraz içimizi rahatlattı. 2007 Prestige'deki yoğun alkol ve baharat kokuları 2009 Pendore'de yok gibiydi. 

İlk kadehimizi doldurduk ve güzelce bardağımızın etrafında gezdirdik. Renk klasik koyu yakut. Bardak çeperinde beklediğimiz tanenlere göre çok da fazla iz bırakmadı. Ön burun hemen orman meyveleri ve çok hafif baharatlar ve birazcık da meşe ile çok yoğun olmayan bir buke oluşturuyor. Ancak kendimizi gerdiğimiz kadar agresif kokularla karşılaşmıyoruz. Aldığımız ilk yudumda tanenler kendini çok güçlü olmadan hissettiriyor. Orta gövdeli ve akıcı bir yapıya sahip. Belki rekolteyle ilgili bir durum bilemiyorum ama beklediğimden daha az tanen var. Böğürtlen ve kuru meyve tatlarıyla güzel bir şekilde entegre olmuş kara biber benzeri hafif baharatlarla birlikte çok da güçlü olmayan meşe güzel bir denge oluşturmuş. Alkol asidite yeterli kadar etkili ve dengeli. Buke çok da kompleks değil. Henüz olgunlaşmamış olmasından dolayı olabilir. Ancak sanki yavaştan yavaştan yuvarlanmış olan tanenlerle çok da fazla yıllanabileceği izlenimini bırakmıyor. Bitim çok da yoğun ve kompleks olmayan tatlarıyla orta altı uzunlukta ancak keyifli.

2007 Prestige'e kıyasla daha sakin ve dengeli ama sanki biraz daha basit kalmış bir şarap diyebiliriz. Belki yıllandıkça buke daha kompleks bir hale gelirse gerçekten çok keyifli bir şarap haline gelebilir. Ama zaman geçtikçe çok da agresif olmayan tanenler iyice yuvarlanacak ve üzüm karakterini kaybedecek bunu da göz önünde bulundurmak gerekir. 

Bu düşünceyle 2 yıl bekletmek suretiyle bu şaraptan 2 tane daha alıp saklamaya karar verdim. 

Puan: 7