31 Aralık 2012 Pazartesi

Kavaklıdere Selection 2009


Kav Butik'e şarap almaya gittiğimiz bir gün yediğimiz yemeğe uygun olarak Selection denemeye karar verdik.

Selection 2009, KAV Butik, İstanbul

İki üzümün kupajı olarak incelediğimiz ilk şarap beklentilerimizi karşılayacak kapasitede ancak daha çok uzun yıllar dinlenmesi gereken bir 2009 rekoltesi.

Malesef karafta sunum yapmadıkları için şarabı havalandırma şansımız olmadı ancak evde bu şarabı layıkıyla da deneyeceğimiz için çok sorun görmedik.

Ön burunda hemen kiraz vişne ağırlıklı kırmızı meyvelerden oluşan öküzgözü esintileri, ve baharat etkisi hissediliyor. İlk yudumda baharat tadları kendisini hemen belli ediyor. Burun ve damak uyumu bizi rahatlatıyor. Tanenler monosepaj bir boğazkere kadar çok etkili değil. Buna rağmen dili saran bir yapısıyla gövdesini belli ediyor. Zaman zaman (daha çok ikinci kadehte) keskin tanenlerle karşılaşıyoruz. Çok genç bir boğazkere için bu da çok büyük bir problem değil. Baharat kokuları keskinleşmiyor ve kupaja hoş bir karakter katıyor. Genel olarak ön burundaki yoğunluk ve potansiyel henüz damakta yeteri kadar belirgin ve keyifli değil. Olgunlaşmamış bir bordeaux kıvamında ve henüz agresif olduğunu düşünüyorum, ancak tanenler ve asidite daha çok dengeleneceği için çok umut verici bir şarap.

Mahzen serisinden  1992 rekoltesi selectionı kavıma eklediğim için çok heyecanlıyım. Ancak 20 yaşını doldurmuş bir şarabı açtığımda neyle karşılaşacağım konusunda gerçekten hiç bir fikrim yok. Küçük kardeşi ile arasındaki fark, şu anda çok da pahalı olmayan 2009 rekoltesini kaç adet ve kaç yıl depolayacağımız konusunda bize fikir verecek.

Puan: 6

19 Aralık 2012 Çarşamba

Vinkara Doruk Öküzgözü 2010


Kanyon Tadım günlerinde aktif olan standlardan bir tanesi de Vinkara Standıydı.. Mahzen serisinin ödül almış Kalecik Karası olmasa da Doruk serisinin şaraplarının tadına bakma şansımız oldu. Öküzgözü tadım listemize katkı yaptıkları için kendilerine teşekkür ederiz.

Gördüğüm en açık renkli öküzgözü şarabıydı. Önburundaki kırmızı orman meyveleri kokuları aktif ancak sanki biraz sentetik gibiydi. Damakta zayıf gövdeli ve zayıf tanenli, alkol ve asidetisinin zayıflığıyla uyumlu ve dengeliydi.

Vişne tadları damakta belirgin. Damakta kolayca akıp gidiyor ve bitimi de zayıf kompleksiteye uygun şekilde kısa. Gayet sorunsuz bir öküzgözü çalışması. Kalecikteki bağlardan üretilmiş olması sebebiyle ilginç bir tecrübe oldu bizim için.

Teşekkürler Vinkara.

Puan: 5.5

Kavaklıdere Ancyra Öküzgözü 2011



Kanyon Şarap Tadım Etkinliklerinde Pendore ve Prestige gibi güçlü serilerini saklama kararı alan Kavaklıdere bu kararıyla bizi biraz üzdü. Pendore var mı diye sorduğum da 'out of stock' cevabını alınca evimde sakladığım 2008 ve 2009 pendore için daha da çok gurur duydum. Yerli üzüm olarak deneyebileceğim tek şarap Ancyra idi. 2011 rekoltesi olarak merak ettiğim ve daha önce denememiş olduğum Ancyra ile tanışma fırsatı buldum.

Önburun zayıf. Daha çok vişne suyu ve alkolü andıran esintiler mevcut. Damakta zayıf gövdeli ve zayıf tanenli, ve beklediğim kırmızı meyveler belirginleşiyor. Alkol ve asit biraz ön planda. 2011 rekoltesi bir öküzgözü için normal bir durum. Ancak tanen ve kompleksitenin önüne geçmiş olması birazcık problemli. Damakta kolayca akıp gittikten sonra kısa bir bitimi var. Muhtemelen Kavaklıdere'nin en zayıf serilerinden bir tanesi. Ama yine de kötü yapılmış bir şarap değil. Ancak sıradan olmanın ötesine de ulaşabildiği söylenemez.

Puan: 5.5

Kocabağ Öküzgözü 2008



Kanyon şarap tadım etkinlikleri sırasında tadına baktım. Standlarındaki ilgili görevlilerine de buradan teşekkür etmem gerekiyor müsadenizle. Bütün sorularımı cevapladılar sabırla...

Kocabağ, Kanyon Şarap Tadım günlerindeki en yaşlı rekolte öküzgözü şarabını sundu şarapseverlere. 2008 öküzgözü.

Ön brunda kırmızı meyveler kendini orta kuvvette belli etti. Hava soğuk olmasına rağmen gelen vişne kokuları etkileyiciydi. Damakta orta gövdeli bir yapıya sahip tanenler hala belirgin ama etkili değil. 2008 yılında bir öküzgözü için yorgun ama hala ayakta bir şarap. Asit ve alkol zarifçe uyumlu ve zayıf tanen ve kompleksiteyle dengelenmiş durumda. Damakta kolayca akıp gidiyor ve bitişi de orta uzunlukta. İçilmesi gereken belki de en uygun zamanında.

Beklediğimden çok daha iyi bir öküzgözü çalışması olmuş. Tebrikler Kocabağ!

Puan: 6.5

10 Aralık 2012 Pazartesi

Kayra Terra Öküzgözü 2010




Burunda ilk önce hafif meşe ile karışık kırmızı meyve kokuları geliyor. Damakta orta yoğunlukta bir gövdeye sahip. Tanenler zayıf. Akıcı bir yapısı var. Yoğun vişne ve ahududuya benzer kokular hemen kendini belli ediyor ancak daha farklı kokular vermemek için sanki kendisini tutuyor. Alkol ve asidite mevcut ancak kesinlikle ön plana çıkmadan tanenlerle birlikte arkada kalmayı tercih ediyor. Komplexitesi zayıf. Daha çok vişne notalarında kendisini çözümleyerek orta uzunlukta bir bitimle son buluyor.

Vişne’de yoğunlaşan tadıyla aklımızda kalan ve üzerimizde çok da iz bırakmayan bir şarap.

Puan: 6

Doluca DLC Öküzgözü 2010




15 derecede 30 dakika havalandırdıktan sonra ilk kadehlerimizi doldurduk. Hemen alkol ve asidite ile ilgili ipuçları gelmeye başladı. Bu kadar genç bir şarapta ön burunda bu ilk kokularla karşılaşmayı beklemiyorduk.

Damakta hafif orta gövdeli ve kırmızı meyve esintileri var. Tanenler zayıf orta kuvvetli ancak kompleksite çok zayıf. Çünkü alkol ve asidite beklediğimizden daha çok ön planda... Hafif bir hayal kırıklığı mevcut.

İkinci kadehler malesef çekilmez hale geliyor. Havalandıkça daha çok meyve kokuları beklerken daha çok asidite ön plana çıkmaya başlıyor ve keyifsiz bir damak ve bitim oluşturmaya başlıyor. Hatta asidite irite edici derecede şaraba devam etmemizi engelliyor.

Bu şarap malesef çok dengesiz ve keyifsiz. Öküzgözü üzümü karakter itibariyle asitli bir üzüm. Ancak bu asitlerin bu kadar belirgin ve önplanda olması hiç hoş değil. Hiç ihtimal vermiyorum ama belki de almış olduğum şarap şişesinde bir problem vardı. Bir şans daha vermek gerekir ama ne zaman bilmiyorum.

******

Ekleme:

Doluca Kanyon Şarap Tadım günlerinin en soluk standıydı. Gerçekten bir hayal kırılığıydı benim için. Ödül alan o kadar serisi varken sadece DLC serisiyle etkinliğe katılmışlardı. Renksiz standları renksiz şaraplarıyla gerçekten çok uyumluydu. (!)

Fırsat bu fırsattır diyerek DLC'nin daha önce deneyip de hiç beğenmediğim hatta sorunlu olduğunu düşündüğüm DLC öküzgözü monosepajını tekrar deneme fırsatım oldu. Bu seferki rekolte 2011 rekoltesiydi. Malesef fikirlerim değişmedi. Bu şarapta (2010 rekoltesi kadar olmasa da) kesinlikle bir asit alkol problemi var. Kav-Tuğra bu kadar kompleks ve hoş bir şarapken nasıl olur da DLC bu kadar keyifsiz olabiliyor gerçekten düşündürücü.  

Puan: 4

Puan Sistemi


Tadımlarımızda 10 puanlık sistemi kullanmaya karar verdim. Belki ileride bu işte daha tecrübeli hale gelirsek ve yorum tekniğimiz olgunlaşırsa, üstadların kullandığı 20'lik ya da 100'lük sisteme geçebiliriz. Şimdilik mütevazı bir yaklaşımla 10'luk sistemin yeterli olduğunu düşünüyorum.

9.01-10 mükemmel, fantastik ve heyecan verici

8.01-9 olağanüstü, etkileyici ve akılda kalacak türden

7.01-8 çok iyi yapılmış ve farklı özelliklere sahip

6.01-7 başarılı ve ilgi çekici

5.01-6 sıradan ve sorunsuz

<5 kötü/kesinlikle satın almaya değmez

Puanlama sistemimiz, dünyada kabul görmüş standart sistemlerden esinlenmiştir. Temel olarak yarım ve tam sayıların yanında çok arada kaldığımız durumlarda çeyrek puanları da kullanabiliriz. Tutarlı olmak adına daha ayrıntılı bir analiz yapma yetisini edininceye kadar bu sistemle devam etmek en uygunu.

Puanlamamız sadece ve sadece kişisel olarak bizi bağlar. Hiç bir puanlamanın asıl amacı denediğimiz şarabın profosyonel değerlendirmesini yapmak değildir. Kimi zaman kendi kişisel fikirlerim, bazen de dostlarımızın da bulunduğu ortamlarda birlikte yaptığımız yorumlardır. Şarap endüstrisiyle yakından uzaktan herhangi bir alakımız yoktur. Bu sebeple hiç bir şeyin etkisi altında kalmayan subjektif fikirlerimizdir. Özgür tüketiciler olarak fikirlerimizden faydalanmak tamamen kendi seçiminizdir. Hiç bir sorumluluk kabul etmiyoruz.

Lütfen fikirlerinizi bizimle paylaşın. Mesela bir şarabı çok beğenmişsinizdir, biz de ona çok düşük puan vermişizdir. Bunu uygun bir dille (!) bize bildirirseniz, o şarabı tekrar değerlendirmeye almaktan memnuniyet duyarız.


Doluca Kav Tuğra Öküzgözü 2007



Kav-Tuğra serisi devam edilmemiş bir seri. Kav ve Tuğra olarak iki ayrı seriyle devam ediyor. Ancak arkadaş tavsiyeleri ve internet yorumlarına istinaden, hem de 2007 rekoltesi bulmuşken denemeye karar verdim. Tuğra Serisinin ödül almış 2009 rekoltelerinden önce bunu denemek değişik bir tecrübe olacak.

15 derecede 30 dakika havalandırdıktan sonra ilk tadımı yaptık. Ön burunda zayıf alkol kokularının yanında hafif kırmızı meyve kokuları ve meşe esintileri gelmeye başlıyor.  Renk koyu bordo neredeyse kan gibi. Kesinlikle berrak değil ancak bardak çeperinde iz bırakmıyor. Zayıf tanenlerinin olduğu ip uçlarını veriyor.


Damakta orta gövdeli. Alkol ve asidite dengeli. Öküzgözü'nün asit özelliklerini kaybetmiş. 2007 rekoltesi bir şaraptan beklenen bir durum. Kırmızı meyveler ön plana çıkmaya başlıyor. Vişne  karadut belki biraz da mürdüm eriği esintileri var. Bu esintiler zaman zaman yoğunlaşarak şaraba bir karakter katmayı başarmış.  Asit tanenleri yuvarlamış. Alkol çok yoğrun değil. Belirgin olmayan asit ve tanenlerle uyumlu hale geliyor. Damakta kolayca akıp gidiyor. Ve yoğun tadlar sayesinde bitimi de 20-30 saniye civarında orta uzunlukta.


2007 rekoltesi olarak öküzgözünü neredeyse 5 yaşını tamamlamış bir şarapta tatmak ilginç bir tecrübe oldu. Daha genç denediğimiz diğer öküzgözü şaraplarına göre asidite daha zayıf; meyve esintileri biraz daha ön planda. Belki de 2007 rekoltesi öküzgözü için içilmesi gereken en yaşlı rekolte. 


İçimi kolay ve hafif bir şarap olarak aklımızda yer edecek. Belki 2008 veya 2009 rekolteleri denenmeli ve asit ve alkolün yanında hafif de tanenli olması şarabı daha keyifli hale getirebilir. Hoş bir tecrübe...

9 Aralık 2012 Pazar

Kayra Buzbağ Öküzgözü 2011




13-15 derecede 30 dakika havalandırdıktan sonra servis yaptık. Genç bir öküzgözü şarabı için bu kadar havalandırma yeterli diye düşündüm.

Alkol asidite hafif ama dengeli, zayif gövdeli, zayıf tanenli. Vişne, karadut benzeri meyveler etkin, ancak kompleksite genel olarak zayıf. Damakta kolayca akıp gidiyor. Bitimi orta uzunlukta. Kolay içimli ve dengeli.


Zeytinyağlılar pizza makarna gibi çok ağır soslu olmayan aperatif yemeklerle uyumlu olabilir. Genel olarak zayıf ama dengeli bir şarap. Öküzgözünün genel özelliklerini sorunsuz taşıyabiliyor.

17 TL lik fiyatini düşündüğümüz zaman hiç de fena değil. Beklediğimden çok daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Sofra şarabı statüsünde servis edilen şaraplar konumunda. Yıllanma potansiyeli olmadığını düşünüyorum. Bu sebeple 2010 ya da 2009 rekoltesini merak ediyorum. Bravo Kayra!



Puan: 6

Öküzgözü tadımları



Şarapla ilgili sistematik çalışmaya karar verdiğimizde, başlangıç olarak Türkiyede yetişen üzümleri seçtik. İlk olarak da Öküzgözü üzümünü hedef olarak belirledik. Amacımız bulabildiğimiz kadar çok tek çeşit Öküzgözü şarabını kavımıza eklemek ve bunları olabildiğince objektif bir şekilde deneyip karşılaştırmak. Karışımlardan kaçınmamızın sebebi sadece bu üzümün karakteristiğini öğrenebilmek, böylece farkı üreticilerin farklı serilerinin ve hatta farklı rekoltelerinin arasındaki farkları algılayabilmek.

Öküzgözü üzümüyle ilgili internette bir çok bilgi mevcut. Bu üzümün bilmemiz gereken önemli özelliklerinden bir tanesi çok fazla yıllanma potansiyelinin olmaması. Bunun en önemli sebebi asit yoğunluğunun fazla olması ve zayıf tanenli olması. Zayıf tananleri nisbeten güçlü olan asitler çok kısa sürede yuvarlıyor ve şarabın şarap özelliği belirsiz hale gelmeye başlıyor. Bu sebeple daha güçlü olan Boğazkere üzümleriyle kupajlarının sıklıkla yapıldığını biliyoruz. Öküzgözü şaraplarından sonra sonraki hedefimiz Boğazkere şarapları, daha sonra da bu iki üzümün karışımından yapılmış kupajlar...

Bu çalışmaya başladığımızda karşılaştığımız en ilginç gerçek piyasada ne kadar az sayıda tek çeşit Öküzgözü şarabı olduğu oldu. 2012 son çeyreği itibariyle bulabileceğimiz rekolteler 2011 ve 2010 be belki de çok da nadir olsa 2009. Daha önceki rekolteleri bulmak gerçekten zor. Hatta imkaansız gibi bir şey. Öküzgözünün yıllanma potansiyelinin 3 ila 5 yıl olduğu söyleniyor. Rekolte bulmadaki bu problem bu gerçekle az çok örtüşüyor. Belki de üreticiler 2007-2008 rekoltelerini şaraplar yorulduğu için piyasadan çekmeye başlıyorlar. Ama tam olgunlaşmış bir Öküzgözü içebilmek daha önceden alıp kavınızda bekletmediyseniz neredeyse imkaansız.

Öküzgözü odaklı çalışmamıza dahil ettiğimiz şaraplar aşagıdakiler...

1. Kayra Buzbağ Öküzgözü 2011
2. Doluca DLC Öküzgözü 2010
3. Kayra Terra Öküzgözü 2010
4. Doluca Kav Tuğra Öküzgözü 2007
5. Kavaklıdere Pendore Öküzgözü 2008 (Bu şarabı deneme listemizden çıkardık!)
6. Kavaklıdere Prestige Öküzgözü 2008
7. Kayra Vintage Öküzgözü 2010
8. Doluca Tuğra Öküzgözü 2009
*****
Kanyon Şarap Tadım Günlerinde tadına baktığım öküzgözü şarapları:

9. Kavaklıdere Ancyra Öküzgözü 2011
10. Vinkara Doruk Öküzgözü 2010
11. Kocabağ Öküzgözü 2008

*****
Ekleme:

Bulabildiğimiz öküzgözü monosepajları ile ilgili ayrıntılı yorumlarımızı listede üzerilerine tıklayarak bulabilirsiniz. Pendore serisini bulmak gerçekten zor olduğu için şimdilik elimizdeki rekolteleri saklamaya karar verdim.

Öküzgözü tadımlarımızın genel değerlendirmesini burada bulabilirsiniz.




Şarap yapımında kullanılan yerli üzümler

Türkiye’de bilindiği gibi şarap yapımında en çok kullanılan ve bu toprakların karakterini yansıtan üzümlerimiz Boğazkere (Diyarbakır), Öküzgözü(Elazığ) ve Kalecik Karası(Ankara)...

Her ne kadar kendi yörelerindeki bağlarda şarap üretiminde uzun yıllardır kullanılıyor olsalar da son yıllarda endüstriyel, politik ve sosyolojik sebeplerden dolayı, ülkenin başka yörelerindeki bağlarda da görmek mümkün. Çeşitli markaların monosepaj ve kupaj denemeleri başarılı sonuçlar vermesi sonucu da sayıları hızla artmakta. Devletin üzüm ve şarap üreticiliğine verdiği desteklerin de etkisini küçümsememek gerekir.

Çeşitli üstadların bu üzümlerimizin kendi yöreleri dışında başka yerlerde yetiştirilmesi konusuna bir takım itirazları var. Diyorlar ki Öküzgözü Elazığ’dan olmalı, Boğazkere de Diyarbakır’dan... Hatta eklemekten çekinmiyorlar: ‘üzüm yerinde ağırdır’. Ama süper bir monosepaj çalışma olan Kavaklıdere Pendore Öküzgözü 2009 içtikleri zaman da bu şarabın hakkını teslim etmeyi ihmal etmiyorlar. Özellikle bu şarap 2012 de Decanter tarafından Regional Thropy Award (Bölgesel Başarı Ödülü) almaya hak kazan 3 şaraptan biri olunca... (Başka yazılarımızda bu tip değerlendirmelerle ilgili çok şeyler yazacağız.)

Türkiye’deki şarap endüstrisinin TEKEL’den kurtulmasının henüz çok kısa bir süre önceye dayanması bile, sadece kendi başına, Türkiye’de şarapçılık konusunda daha çok uzun yıllar farklı tecrübelere ihtiyacımız olduğunu, bir çok yargının kısa sürede değişebileceğini düşündürüyor. Tabii ki Öküzgözü’nün vatanının Elazığ olduğu gerçeği değişmez ama bu, Anadolu’nun başka bir yöresinde Öküzgözü’nün yetişmeyeceği anlamına da sanki gelmez.

2006’da yapılan bir araştırmaya göre dünyadaki bütün üzümlerin genetik olarak Gürcistan sınırlarında yetişen üzümlerden türemiş olabileceği ile ilgili güçlü kanıtlar bulunmuş... Bordeaux’un meşhur Cabernet Savignon’ları 18 yüzyılda kullanılmaya başlanmışken, ve daha öncesinde bu ülkede neredeyse hiç bulunmazken, en iyi öküzgözünün sadece Elazığ yöresinde yetişebileceği konusunda bu kadar da ön yargılı olmamak gerek.

Farklı bölgelerde farklı üzümleri ve farklı şarap üreticilerini destekliyoruz. Ne kadar çok rekabet olursa kalite o kadar çok artar. Fiyat kalite dengesi mantıklı seviyelere gelir. Yeter ki ortaya çıkan sonuçları objektif olarak değerlendirebilelim.

Bu konuyu kendi açımızdan değerlendirebilmek için ilk başta Öküzgözü üzümünden üretilmiş ve farklı yörelerde ve farklı zamanlarda yetişmiş üzümlerden yapılmış çalışmaları denemeye karar verdim. 2012’nin son çeyreği itibariyle bulabileceğimiz öküzgözü rekolteleri sınırlı olsa da elimizden geldiğince çok rekolteyi ve üreticiyi denemek istiyorum. Kendi çapımızda hem rekolteye hem de üreticiye bağlı olarak farklı denemelerimizin sonuçlarını aktarmaya çalışacağım. Bu denemelerde bana yardımcı olan ve eşlik eden değerli dostlarıma huzurunuzda teşekkür ederim.